0274 202 02 02 / 1221
Özel Kütahya Parkhayat Hastanesi - 100. Yıl Mah. Dumlupınar Bulvarı No: 26 - Merkez/Kütahya

REFLÜ CERRAHİSİ

REFLÜ'DE HASTALIK
Mide asidi'nde değil
Mide kapakçığı'ndadır
İYİ DÜŞÜNÜN, DOĞRU KARAR VERİN

REFLÜ
Nefesinizi kokutur
Dişinizi çürütür
Başınızı ağrıtır
REFLÜ'YE MAHKUM KALMAYIN

REFLÜ NEDİR?

Reflü; Mide içeriğinin yemek borusuna, ağız boşluğuna,  zaman zaman akciğerlere doğru kaçması sonucu , buralarda oluşturduğu hasara bağlı olarak şikayet oluşturan ve %20-25 gibi oldukça yüksek oranlarda görülen bir hastalıktır.

Devamını Oku

REFLÜ NEDEN OLUŞUR?

Hastalığın sebepleri arasında beslenme ve yaşam tarzı alışkanlıklarının yanısıra, yemek borusu ile mide arasındaki kapakçığın (Hiatal halka) gevşekliği yada fıtıklaşması yer alır. Reflü hastalığında sebep mide asidi değil, fonksiyonunu kaybetmiş kapakçık (AÖS)'dir. Bu fıtıklaşma bazen okadar büyük olur ki, yukarı doğru midenin bir kısmı da kaymaya başlar (Sliding herni) ve kalbi sıkıştırır.

Bu hastalar daha ağır hastalardır ve daha çok göğüs sıkışma, çarpıntı, terleme şikayetleri nedeniyle kardiyolojiye başvururlar. Orada yapılan tetkiklerin hepsi normal çıkar sonra hasta bize yönlendirilir. Bu hastalar ihmal edilmemeli ve bir an önce ameliyat edilmelidir. Aksi halde yukarıya doğru kaçan organ sayısı artar, mide ve bağırsaklar sıkışarak gangrenleşebilir.

Bu tablo acil ameliyat gerektirir ve ölümcül olabilir. Acil ameliyatların ise kapalı teknikle gerçekleşme şansı oldukça düşüktür. Kapalı teknik yerine açık yöntemle ameliyat edilmesi ise birden fazla komplikasyonu beraberinde getirebilir. (Daha fazla ağrı, yarayeri enfeksiyonları, kanama, ameliyat yerinin fıtıklaşması, ömür boyu taşınacak kalıcı ve kötü bir iz)

Kapakçığı düzeltici radikal tedaviler yerine hastaları yıllarca sürecek ve hiçbir zaman düzeltmeyecek ilaçlara mahkum etmek, hem bu ciddi risklere davetiye çıkarmak, hem de bataklığı kurutmak yerine sineklerle uğraşmaktır.

REFLÜ TANISI NASIL KONUR?

Reflü hastalığının tanısı sedasyon eşliğinde uyutularak yapılan Endoskopi ile konur.
 


REFLÜ HASTALIĞI NE GİBİ ŞİKAYETLER YAPAR?

• Ağıza acı su gelmesi,
• Ekşime yanma,
• Kötü ağız kokusu,
• Diş çürüğü,
• Tekrarlayan boğaz ağrısı ve farenjitler,
• Geçmeyen başağrısı,
• Gıcık tarzında öksürükler, Göğüs ağrısı ve
• Çarpıntı gibi atipik şikayetlerin yanısıra hayati önem arzeden ve kanser öncüsü lezyon olarak tarif ettiğimiz "Barret özofagus"'a da sebebiyet verebilir. Tedavi edilmeyen hastalarda bu lezyon yemek borusu kanserine ciddi bir davetiye'dir.

ÇARPINTINIZIN, SES KISIKLIĞINIZIN, ÖKSÜRÜKLERİNİZİN VE BAŞ AĞRINIZIN SEBEBİ REFLÜ OLMASIN?

Kronikleşen ve  geçmeyen bu şikayetler nedeniyle hastalar yıllarca kalp doktorlarına, kulak burun boğaz doktorlarına,Göğüs hastalıkları uzmanına, psikologlara ve diş hekimlerine başvururlar. Çoğu hastanın tüm tetkikleri normal çıkar. Ya psikolojik deyip gönderilir yada malesef yanlış teşhislerle yıllarca ilaç suistimaline uğrarlar. Çarpıntı şikayetleri nedeniyle panik atak teşhisi alarak yıllarca antidepresan kullanan nice reflü hastalarım olmuştur. Hasbelkader bize başvurduklarında yaptığımız tetkikler sonucu mide fıtığı ve reflü saptayıp ameliyat ettikten sonra panik atakların hiç kalmadığı, kullanılan tüm ilaçların bırakıldığı hastalar. Oysa biz biliyoruz ki ruhsal hastalıklar ameliyatla düzelmez. Bizim neşterimiz hastanın ruhuna değil bedenine dokunuşlar yapar. Temel sorun reflüye bağlı çarpıntıların yanlışlıkla panik atak olarak değerlendirilmesi. O nedenle reflü hastaları bu suistimallere dur demeli ve iyi düşünüp doğru karar vermelidir.

REFLÜ'NÜN TEDAVİSİ:

Reflü hastalığının tedavisi hastanın mevcut şikayetlerinin şiddeti ve endoskopide görülen hasarın şiddetine göre değişkenlik arzeder. Ancak tüm hastalara beslenme ve yaşam alışkanlıklarının değiştirilmesi, kilo almaması ve gece "Reflü Yastığı" kullanması rutin olarak önerilir.


REFLÜ HASTALIĞININ ENDOSKOPİK TEDAVİSİ:

Reflü şikayetleri müzmin hale gelmiş, diyet-yaşam tarzı değişiklikleri ve ilaç tedavisi ile düzelmeyen, endoskopide hafif derecede hasar ve mide ile yemek borusu arasındaki halkada gevşeklik saptanmış olan hasta gurubuna uygulanabilen yöntemlerdir. Halka yapıda geniş bir defekt (Fıtık) olan hastalarda etkisi yok denecek kadar az olan yöntemlerdir.

1. STRETTA (Balonlu reflü tedavisi):

Bu yöntem endoskopik yolla kısa süreli bir sedasyon (uyutulma) sağlanarak tamamen ağrısız olarak gerçekleştirilmektedir. İşlem sırasında üzerinde iğne kateterler bulunan tek kullanımlık özel fleksıbl stretta kateteri ve bir kontrol modülü kullanılır. Özel olarak üretilmiş bu basket kateter yutturularak yemek borusu ile mide arasındaki gevşek olan bileşkeye (AÖS) indirilir. Üzerindeki balon şişirilerek balonun çevresine yerleştirilmiş olan iğne elktrotların dokuya batması sağlanır. Dışarıda bulunan kontrol ünitesiyle Radyofrekans enerjisi dozu ayarlanarak ilgili kas tabakasında termal etki oluşturularak gevşek sfinkter yapısının bariyer fonksiyonu düzeltilmeye çalışılır. Bu işlem hafif derecedeki reflü hastalarında etkili olup, orta yada ağır derecedeki reflü hastalarında, mide fıtığının eşlik ettiği hastalarda ve gebelerde uygulanmamalıdır. İleri derecedeki reflü hastalarında yüksek dozda yada tekraren bu işlemin uygulanması kapakçık bölgesinde bulunan ağrı sinirlerin yanarak ölmesine (Nörolizis), dolayısıyla işlemden sonra reflü olmasına hatta daha kötüye gidiş olmasına rağmen hastanın bunu hissetmemesine, dramatik sonuçlara ve yalancı iyileşmeye sebep olabilmektedir. Bu nedenle rutin uygulamalarda Stretta yöntemi çok önerilmemektedir.

2. MUSE: (Endoskopik zımbalama):
 
Bu yöntem son birkaç yılda oldukça popülarize edilen ve malesef sadece hafif reflü vakalarında kullanılabilen bir yöntem olmakla birlikte, tek kullanımlık oldukça pahalı bir endoskop gerektirmesi, bu cihazın SKG kapsamında olmayışı ve uygulama sırasında görülebilen ölümcül bazı komplikasyonlar nedeniyle rutine girmeden neredeyse terkedilmiştir.

REFLÜ HASTALIĞI'NIN CERRAHİ TEDAVİSİ: Reflü şikayetleri kronikleşmiş, yaşam kalitesi bozulmuş, İlaç tedavisine rağmen şikayetleri geçmemiş olan yada ilaç kullanmak istemeyen, Orta ve ağır derecedeki (Barret özofagus gelişmiş) reflü hastalarında en etkili yöntem kaçınılmaz bir şekilde cerrahidir. Bu yöntem %98 başarı oranı ile Laporoskopik (Kapalı) yöntemle gerçekleştirilen ve bilimsel olarak ta yarım asırdan fazla süredir etkinliğini ispat etmiş olan Antireflü ameliyatı (Laporoskopik Nissen Fundoplikasyon)'dır.

Reflü ile ilgili merak ettikleriniz:

Ameliyat açık mı kapalı yapılır? Ne kadar sürer? Hastanede kaç gün kalırım?
Merkezimizde multidisipliner ekip ruhu ile gerçekleştirilen bu ameliyat laporoskopik (Kapalı) yöntemle yaklaşık 40-50 dk kadar sürmekte, ve ameliyattan sonra hastamız, 1 gece hastanede misafir edilmektedir. Ertesi gün de taburcu edilmektedir.

Ameliyat sırasında burnuma yada karnıma Hortum (Dren) konur mu? İdrar sondası takılır mı?
Ameliyat sırasında yada sonrasında burnunuza hortum (nazogastrik sonda) yada karnınıza hortum (dren) konmaz. Ameliyattan kısa süre sonra hasta hızla toparlandığından hastaya idrar sondası takılmaz.

Ameliyattan sonra ne zaman yemek yemeye başlarım? Dikkat etmem gereken hususlar var mı?
Ameliyattan 4 saat sonra ağızdan sulu-sulu yumuşak gıda başlanır. Hastanın toleransına göre ilerleyen saatlerde beslenme hemşiremiz eşiliğinde yemeniz gereken gıdalar tek tek anlatılır. Burada dikkat etmeniz gerek en önemli husus, birkaç hafta boyunca küçük lokmalar halinde iyi çiğnemek, hızlı yutmamak ve parça halindeki sert gıdaları tüketmemek. (Örneğin Haşlama et, tavuk yerine sulu köfte, kebap, kıymalı yemekler tercih edilmelidir). Aksi halde yedikleriniz göğüs kafesinizin orta-alt kısmında yemek borusu ile mide arasındaki noktada takılabilir. Bunu yaşamamak için her tür yemeği düdüklü tencerede iyice pişirdikten sonra içine az yağlı kıyma da katarak yiyebilirsiniz. Böylelikle hem yutmanız zor olmaz hem de vücut direnciniz düşmeden sağlıklı ve dengeli beslenmiş olursunuz.

Ameliyattan sonra kontrole gelecek miyim?
Ameliyattan 1 hafta sonra genel yara kontrolü ve dikişlerin alınması için kontrole çağrılırsınız. Onun dışında ameliyatın etkinliğini görmek ve reflünüzün iyileşme sürecini değerlendirmek amacıyla, 3 ay sonra kontrol endoskopi için aç karna gelmeniz istenir.

Ameliyattan sonra herşeyi yiyebilir miyim?
Ameliyattan sonra eskiden yiyemediğiniz birçok şeyi yemeye başlayacaksınız. Ancak ameliyat olmuş olmanız reflüyü tetikleyen tüm gıdaları (Kahve, kola, turunçgiller, sirke, limon vb) fütursuzca yiyebileceğiniz anlamına gelmez. Belli sınırlarda kaldığınız müddetçe ameliyatın hayatınıza kattığı rengi ve keyfi yaşayarak göreceksiniz. Unutmayın boşuna ameliyat olmadınız.

Ameliyattan sonra mide koruyucu ilaçlarımı kullanmaya devam edecek miyim?
Ameliyattan sonra kullanmakta olduğunuz tüm mide koruyucu ilaçlar bıraktırılır. Artık onlara ihtiyacınız kalmaz.

Neden ameliyat olmalıyım?
Reflü hastalığının sebebi, mide asidi değildir. Temel sebep yemek borusu ile  mide arasındaki kapakçığın gevşek yada fıtıklaşmış olmasıdır. Size önerilen ve mide koruyucu olarak ifade edilen ilaçlar aslında midenizin asidini azaltarak midenizi kurutmakta. Mide içindeki asit azalınca yemek borusuna doğru geriye kaçan asit miktarı da doğal olarak azalmaktadır. Dolayısıyla reflünün şiddeti azalmaktadır. Ancak asıl problem kapakçık olduğu için ilaçları bıraktığınız anda reflü artarak devam eder. Bu bir kısır döngü oluşturur ve sizi ilaçlara bağımlı hale getirir. Dünyada kapakçığı kasan ve reflüyü ortadan kaldıran bir ilaç henüz icat edilmediğine göre, ameliyatı ciddi bir seçenek olarak düşünmediğinizde ömür boyu ilaç ve diyet yapmaya mahkum kalırsınız. Unutmayın amaç sinekleri kovalamak değil, bataklığı kurutmak olmalı.

Ameliyattan korkuyorum. Uzun süre ilaç kullanmanın bana bir zararı var mı?
Yapılan bilimsel araştırmalarda uzun süre kullanıla mide koruyucu ilaçların, zamanla mideyi kuruttuğu (Hipoasidite) ve bu zeminde mide kanserine sebebiyet verebildikleri ortaya konulmuştur. Bu risk her reflü hastası için geçerli olmadığı gibi, olay sizin başınıza geldiğinde sizin için %100 dür. Unutmayın sağlıklı olmak bir tercihtir. Tercih ve sorumluluk size aittir.

REFLÜYÜ TANIYALIM

REFLÜ'DE 100'LER NOSTALJİSİ
REFLÜDEN KURTULAN HASTALARIMIZIN KÜÇÜK HİKAYELERİ
AMELİYAT SONRASI REFLÜ'YE VEDA EDEN HASTALARIMIZ
BASINA YANSIYAN REFLÜ HABERLERİMİZ
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Sitedeki bilgi, yorum ve görüntüler kişileri bilgilendirme amaçlı olup, tanı ve tedaviye yönlendirme amaçlı değildir. Sitemizde anlatılan tüm cerrahi işlemler hastane ortamında uygulanmaktadır. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. © 2019 Op. Dr. Tahir Atun - Her hakkı saklıdır
Whatsapp Soru Sor